En sık görülen baş ağrısı yüzde 30-40 ile gerilim tipi baş ağrısı, ikincisi ise migrendir. Sık görülen birincil baş ağrılarından biri de İlkbaharın ilk günlerinde sık görülen küme baş ağrılarıdır. Birincil baş ağrıları tehlikeli değildir ve çoğunlukla konusunda uzman nöroloji uzmanları tarafından teşhis edilip kolayca tedavi edilebilir.
ŞİDDETLİ AĞRILAR ÖNEMSENMELİ
Ancak bazı ikincil (sekonder) tip baş ağrıları var ki bunlar beyin tümörü, beyin kanaması veya anevrizma gibi yaşamı tehdit eden ciddi hastalıkların ilk, bazen de tek belirtisi olabilir. Baş ağrısında bazı sinyaller asla ihmale gelmez. Bu sinyaller yaşamı tehdit eden hastalıkların habercisi olabileceği için bu durumlarda zaman kaybetmeden bir nöroloji uzmanına başvurulması gerekir.
Çok şiddetli ve ani başlayan baş ağrıları: Kişi hayatında ilk kez, çok şiddetli ve yaklaşık bir dakika içinde en yüksek şiddetine ulaşan baş ağrısı tarif ediyorsa, subaraknoid kanamadan (beyin kanaması) şüphe edilir. Baş ağrısı bazı hastalar tarafından “başımın içinde bir şey patladı” şeklinde de ifade edilir. Yakınması olmayan hastada ani ve şiddetli baş ağrısı ile birlikte bilinç değişiklikleri, uyku hali, bulantı, kusma, ışık hassasiyeti, epilepsi (sara) nöbetleri gözlenebilir. Hastaların yaklaşık dörtte biri ilk 24 saat içinde kaybedilebilir. Bu nedenle hastanın acil olarak hastaneye ulaştırılması gerekir.
Giderek şiddetlenen ve geçmeyen baş ağrısı: Baş ağrısı altta yatan tehlikeli bir hastalık olmaksızın da sık görülmesine rağmen, eğer ağrı gittikçe artıyorsa mutlaka önemsenmeli. Sigara içen ve doğum kontrol hapı kullanan genç bir kadında gittikçe şiddeti artan baş ağrısı, hızla tedaviye başlanması gereken bir hastalığın işareti olabilir.
Hapşırmak, ıkınmak, cinsel aktivite veya efor ile ortaya çıkan baş ağrısı: Beyin tümörleri, anevrizmalar bu tip baş ağrısına neden olabileceği gibi, genç-orta yaş şişman kadınlarda daha sık gözlenen, beyin omurilik sıvısının basıncının artmasının neden olduğu psödotümör serebri gibi hastalıklar da buna yol açabilir.
Kafa travması sonrası ortaya çıkan baş ağrısı: Özellikle trafik kazaları gibi şiddetli kafa travmalarından sonra kafa kemiklerinde kırıklar, beyin dokusunda ya da beyin zarları arasında kanamalar oluşabilir. Daha az sıklıkta beyin zarları arasında sızıntı şeklindeki kanamalar başlangıçta bulgu vermeyip travmadan günler, hatta aylar sonra baş ağrısı ve denge bozukluğu gibi bulgularla ortaya çıkabilir.
Kol ve bacakta uyuşma, güçsüzlük, görme bozukluğu, konuşma güçlüğü gibi nörolojik semptomların eşlik ettiği baş ağrısı: Baş ağrısı ile bu nörolojik işaretlerin görülmesi beyin dokusunda sorun olduğunu bildirir. İnme (felç) hastalarının yüzde 10’unda inme öncesinde baş ağrısı görülebilir.
Baş ağrısı altta yatan tehlikeli bir hastalık olmaksızın sık görülmesine rağmen, eğer ağrı gittikçe artıyorsa mutlaka önemsenmeli.
AĞRI KESİCİLER TEHLİKELİ OLABİLİR
Tehlikeli hastalıkların ortaya çıkardığı baş ağrıları, ağrı kesicilere pek fazla yanıt vermez. Yine de bazı ağrılarda alınan ağrı kesici ilaçlar geçici düzelme ya da ağrı şiddetinde azalma sağlayarak kişinin doktora başvurmasını, dolayısıyla tanı ve tedavisini bir miktar geciktirebilir. Bu da hiç istenmeyen bir durumdur. Bir diğer önemli tehlike ise beyin kanamalarında örneğin bazı kanı sulandırıcı etkiye sahip ağrı kesici ilaçların kanamayı şiddetlendirmesi. Dolayısıyla bu tür baş ağrılarında kişilerin kendilerince çözüm arayışına girmek yerine bir an önce doktora başvurmaları gerekir.
Tedaviye rağmen düzelmeyen baş ağrıları: Kafa içinde yer kaplayan lezyonlar, tümör, kafa içi basınç artışı, merkezi sinir sistemi enfeksiyonları gibi beyinde yapısal olarak değişiklik, iritasyon yapan pek çok hastalık, dirençli baş ağrısı şeklinde görülebilir.
Baş ağrısının hep aynı bölgede olması: O bölgede yer kaplayan lezyon sonucu ortaya çıkabilir.
Yüksek ateş, uyku hali, kafa karışıklığı veya vücut döküntüsünün eşlik etmesi: Menenjit hastalarının hemen tamamında giderek şiddeti artan baş ağrısı görülüyor. Baş ağrısı ile birlikte yüksek ateş, halsizlik, uyku hali olması, mutlaka beynin enfeksiyondan etkilendiğini akla getirmeli. Merkezi sinir sistemi enfeksiyonları da ölümcül olabilen ya da sakatlığa yol açabilen hastalıkları oluşturur.
İleri yaşta yeni başlayan baş ağrıları: Temporal arterit, 50 yaş üstü bireyleri etkileyen tehlikeli bir hastalık. Orta veya şiddetli, gittikçe artan baş ağrısına, halsizlik, eklem ağrıları, görmede azalma, çiğnerken yorulma gibi semptomlar eşlik edebilir. Erken tedavi edilmemesi, kalıcı görme kaybına ve beyin hasarına yol açabilir. Yine ileri yaşlarda ortaya çıkan baş ağrıları, beyin damar hastalıkları ve beyin tümörlerini akla getirmeli.
Bahçelerarası Mahallesi, Mithatpaşa Caddesi, No: 24/A, AGORA AVM Yanı, Balçova / İzmir
Çağrı Merkezimize 7 Gün 24 Saat Ulaşabilirsiniz