Yemek yediğimizde yemek borusu yukarıdan aşağıya doğru kasılarak gıdaları mideye iletir ve yemek borusu ile mide arasında bulunan kas tabakasından oluşan kapakcık bu gıdaların tekrar yukarıya çıkmasına engel olur. Diyafram isimli göğüs ve karın boşluğumuzu birbirinden ayıran kas tabakası da bu kapakcığın kapalı kalmasına destek olur. Mide, safra ve pankreas sıvılarının yemek borusuna kaçışı sonucu ortaya çıkan semptomlar bütününe gastroözofageal reflü hastalığı denmektedir. Normalde yemek borusu içine, toplamda günde 60 dakikayı bulan, çoğu kere kısa süreli asit kaçışları olabilir ve buna fizyolojik reflü denir. Bu yukarıya kaçan materyalin yemek borusu dokusuna teması kişide şikayete ve/veya doku zedelenmesi işaretlerine yol açarsa gastroözofageal reflü hastalığı olarak isimlendirilir. Yemek borusu ve mide arasındaki kapakcıktaki yetmezliğin bu hastalığa neden olduğu düşünülmektedir. Ülkemizde her 5 kişiden birinde görülmektedir. Çağımızın hastalığı obezite ve fast food gıda alımı arttıkça bu oranın daha da artacağı düşünülmektedir.
Tanı daha çok hastanın şikayetleri ile konur. Klasik şikayetler iman kemiği arkasındaki yanma ve bulantı olmaksızın ağıza acı ekşi su gelmesidir. Bu şikayetler çoğunlukla yemekten sonra ortaya çıkmaktadır. Özellikle çok miktarda ve yağlı gıda alımı, gazlı-asitli içecekler, kahve, sigara, alkol reflü şikayetlerini arttırmaktadır. Obezite, gebelik, karnı sıkan kıyafetler, bazı sporlar gibi karın içi basıncını arttıran durumlarda da reflü şikayetleri artmaktadır. Eğilmek, yatma pozisyonları da yer çekimini terse döndürerek reflü yakınmalarını tetiklemektedir. Gastroözofageal reflü hastalarında yutma güçlüğü, yutma esnasında ağrı, geğirme, bulantı, hıçkırık, sırt ağrısı şikayetleri de görülebilmektedir.
Gastroözofageal reflü hastalığı sadece yemek borusu ile ilgili şikayet ve hastalıklara neden olmamaktadır. Yukarıya reflü olan materyal yutak bölgesine kadar çıktığında kronik farenjit- larenjit, ses tellerinde nodül ve hatta larinks kanserine neden olabilir. Kuru öksürük, boğazda takılma hissi, sık boğaz temizleme, boğuk seslilik, ses kısıklığı gibi yakınmalar ortaya çıkabilir. Bu materyal akciğerlerlere ulaştığında astım, kronik bronşit, KOAH (kronik obstrüktif akciğer hastalığı), bronşlarda (küçük hava yolları) genişleme, akciğer enfeksiyonu, akciğer apsesi, akciğerlerde fibrozis (sertleşme), küçük bronşlarda tıkanıklığa yol açabilir. Özellikle hastalar gece geç saatte ağır yemek yiyerek yattıklarında boğulma hissiyle öksürükle uyandıklarını ifade ederler. Ayrıca kalp hastalığına bağlı olmayan göğüs ağrısı ve diş erezyonlarında da gastroözofageal reflü hastalığı düşünülmelidir.
Bahçelerarası Mahallesi, Mithatpaşa Caddesi, No: 24/A, AGORA AVM Yanı, Balçova / İzmir
Çağrı Merkezimize 7 Gün 24 Saat Ulaşabilirsiniz