Boğaz reflüsü, tıbbi literatürde laringofaringeal reflü (LPR) olarak bilinen ve mide asitlerinin yemek borusundan yukarıya doğru boğaz ve gırtlak çürümesiyle ortaya çıkar. Bu durum, genellikle sessiz reflü olarak sınıflandırılır çünkü belirtiler mide reflüsünden (GERD) farklıdır ve genellikle sessiz bir şekilde ilerler.
Boğaz reflüsünün belirtileri, mide reflüsünden farklı olarak genellikle mide yanması gibi klasik özellikler göstererek devam eder. İşte boğaz reflüsünün yaygın belirtileri:
Boğazda Yanma ve Tahriş
Boğaz reflüsü, boğazda yanma ve tahrişe neden olabilir. Mide asidinin boğaz mukozasını tahriş etmesi sonucu ortaya çıkan bu durum, özellikle yemeklerden sonra veya sabahları daha belirgin hale gelebilir. Boğazda yanma hissi, genellikle sürekli ve rahatsız edici bir şekilde devam eder.
Ses Kısıklığı
Mide asitlerinin ses tellerine zarar vermesi, ses şiddetine yol açabilir. Bu durum, özellikle sabahları daha belirgin olabilir ve konuşma sırasında sesin çatallanmasına veya kısılmasına neden olabilir. Ses dağılımı, profesyonel ses kullanımı, günlük mesleklerde çalışan kişiler için özellikle sorun yaratabilir.
Kronik Öksürük
Boğaz reflüsü, kronik ve rahatlatıcı bir öksürüğe neden olabilir. Bu çürük, genellikle gece veya sabahları daha kötü olabilir ve uyku düzenini bozabilir. Kronik kırılma, boğazda bozulma ve ses tellerinde hasara yol açabilir.
Boğazda Yabancı Cisim Hissi
Boğazın reflü, boğazda yabancı bir cisim gibi hissetmeye neden olabilir. Bu durum, genellikle yutkunma güçlüğü ile birlikte görülür ve boğazda sürekli bir doluluk hissi yaratır. Boğazda yabancı cisim hissi, yemek yeme sırasında rahatsızlıklar ortaya çıkabilir ve iştah kaybı yol açılabilir.
Ağızda Asidik Tat
Mide asidinin ağıza kadar olana kadar, ağızda asidik veya acı bir tat bırakabilir. Bu durum, özellikle sabahları uyandığınızda veya yemeklerden sonra daha belirgin olabilir. Ağızda asidik tat, ağız hijyenini bozabilir ve ağız kokusuna yol açabilir.
Sinüs Problemleri
Boğaz reflüsü, sinüslerde tıkanıklık ve şehre yol açabilir. Bu durum, sık sık tekrarlayan sinüzit atakları ile kendini gösterebilmesi ve başlayabilmesi, burun akıntıları gibi oluşumlara neden olabilir. Sinüs sorunları, özellikleriyle birleştiğinde daha da kötüleşebilir.
Yutkunma Güçlüğü
Boğazın reflü, yemek borusunda bozulması veya tahrişe neden olarak yutkunma güçlüğüne yol açabilir. Bu durum, katı veya sıvı gıdaların yutulması sırasında ağrı veya rahatsızlık hissinin nedeni olabilir. Yutkunma güçlüğü, beslenme düzenini değiştirebilir ve kilo kaybına yol açabilir.
Boğazda Kuruluk
Boğaz reflüsü, boğazda kuruluk hissine neden olabilir. Bu durum, özellikle sabahları uyandığında daha belirgin olabilir ve boğazda gıcık hissi verebilir. Boğazın kuruluğu, konuşma sırasında rahatsızlıklar yaratabilir ve ses tellerini zorlayabilir.
Ağız Kokusu
Boğaz reflüsü, ağızda kötü kokuya neden olabilir. Mide asitlerinin ağıza kadar sürdüğü, ağız hijyenini olumsuz etkileyebileceği ve ağız kokusuna yol açabilir. Ağız kokusu, sosyal ilişkiler ve ilişkileri içerir.
Boğaz reflüsünün nedenleri, mide asidinin yemek borusundan yukarı doğru çıkmasıdır. Bu durum, alt yemek borusu sfinkterinin (LES) zayıflaması veya düzgün çalışmaması sonucunda ortaya çıkar. İşte boğazın reflüsüne yol açabilecek bazı faktörler:
Diyet ve Yaşam Tarzı
Yağlı ve tuzlu yiyecekler : Bu tür yiyecekler, mide asitlerinin üretimini artırabilir ve reflüye neden olabilir.
Kafein ve alkol : Kafeinli içecekler ve alkol, LES'in gevşemesine neden olabilir ve reflü riskini artırabilir.
Sigara : Sigara içilebilir, LES'in zayıflamasına ve mide asitlerinin yukarıya doğru yolu açılabilir.
Aşırı yemek : Büyük öğünlerde yemek yemek, mide basıncını artıran reflüye neden olabilir.
Yatmadan hemen önce yemek yemek : Yatmadan hemen önce yemek yemek, mide asitlerinin yukarı çıkma riskini artırabilir.
Evrensel ve Tıbbi Durumlar
Obezite : Fazla kilo, karın içi basıncı artırarak reflüye neden olabilir.
Doğum günleri sırasında hormonal değişiklikler ve büyüyen rahmin mideye baskı yapma reflüye yol açabilir.
Hiatal herni : Midenin üst kısmındaki bölümden yukarı çıkması, LES'in düzgün çalışmasına neden olabilir.
Astım ve diğer solunum yolu hastalıkları : Bu tür yayılma, boğaz reflüsünü tetikleyebilir veya kötüleştirebilir.
Boğaz reflüsünün teşhisi, genellikle görülenlere dayanılarak yapılır. Ancak kesin bir teşhis koymak için bazı testler yapılabilir. İşte boğaz reflüsünün teşhisinde kullanılan yöntemler:
Endoskopi
Endoskopi, yemek borusu ve mideyi dağıtmak için kullanılan bir yöntem. Bu test, yemek borusunda hasar veya iltihap olup olmadığının belirlenmesine yardımcı olabilir.
pH İzleme
pH takibi, yemek borusundaki asitin dağıtılması için kullanılan bir testtir. Bu test, mide asitlerinin yemek borusuna ne sıklıkta geri gittiğini belirlemeye yardımcı olabilir.
Laringoskopi
Laringoskopi, ses tellerini ve boğazlarını dağıtmak için kullanılan bir yöntem. Bu test, ses tellerinde hasar veya iltihap olup olmadığının belirlenmesine yardımcı olabilir.
Baryum Yutma Testi
Baryum yutma testi, yemek borusu ve mideyi görüntülemek için kullanılan bir röntgen testidir. Bu test, yemek borusunda meydana gelen değişiklikler veya diğer anormalliklerin belirlenmesine yardımcı olabilir.
Boğaz reflüsünün tedavisi, yaşam tarzının iyileştirilmesi, ilacın tedavisi ve bazılarının cerrahi müdahalesinin bölünmesi. İşte boğaz reflüsünün tedavisinde kullanılan yöntemler:
Yaşam Tarzı Değişiklikleri
Diyet rejimi : Yağlı, besinlerden alınan ücretler ve küçük yiyeceklerde yemek yemek reflüyü verilir.
Yatmadan önce yemek yememek : Yatmadan en az 2-3 saat önce yemek yemeyi bırakır, mide asitlerinin yukarı çıkma riskini azaltır.
Başınızı yüksekte tutmak : Yatarken başınızı yüksekte tutmak, mide asitlerinin yemek borusuna geri kaçmasını önleyebilir.
Kilo vermek : Fazla kiloları vermek, karın içi parametrelerinin reflüyü hafifletebilir.
Sigara ve alkolü bırakın : Sigara ve alkolü bırakın, LES'in düzgün işleyişi yardımcı olabilir.
İlaç Tedavisi
Antiasitler : Mide asitlerini nötralize ederek reflüyü hafifletebilir.
H2 reseptör antagonistleri : Mide asitlerinin üretimini reflüyü kontrol altına alabilir.
Proton pompa çiftleri (PPI) : Mide asitleri üretiminin büyük ölçüde bölümlenmesi reflüyü tedavi edebilir.
Cerrahi Müdahale
Cerrahi müdahale, diğer tedavi yöntemlerinin etkisizleştirilmesi mümkündür. Fundoplikasyon, LES'i değerlendirmek için yapılan bir prosedür prosedürüdür ve boğaz reflüsünü tedavi edebilir.
Boğazın yansıması, yaşam koşullarının olumsuz etkilenmesi. Kronik akıntı, ses şiddeti ve boğazda yanma gibi belirtiler, günlük yaşamın zorlukları olabilir. Ancak uygun tedavi ve yaşam tarzı değişikliği ile boğaz reflü kontrolü alınarak alınabilir ve yaşam kalitesi artırılabilir. İşte boğaz reflüsünü oluşturmak için bazı ipuçları:
Stresi azaltma : Stres, yansıma belirtilerini kötüleştirebilir. Yoga, değişim veya derin nefes alma teknikleri gibi stres yönetimi yöntemlerini uygulamaktadır.
Düzenli egzersiz yapmak : Düzenli egzersiz, kilo kontrolüne yardımcı olabilir ve reflü belirtilerini hafifletebilir. Ancak yemekten hemen sonra egzersiz yapmaktan kaçının.
Bol su : Su, mide asitlerini azaltıp, reflü belirtileri hafifletebilir. Gün boyunca yeterli miktarda su içmeyi unutmayın.
Boğaz reflü, yaşamsal olumsuz olumsuzlukların bir durumu, ancak uygun tedavi ve yaşam tarzı bozulması ile kontrol alınarak alınabilir. Eğer boğaz reflüsü belirtileri yaşıyorsanız, bir sağlık uzmanına danışarak uygun tedavi yöntemlerini seçebilirsiniz.
Boğaz reflüsü nedir ve nasıl oluşur?
Boğaz reflüsü, tıbbi literatürde laringofaringeal reflü (LPR) olarak bilinen bir durumdur. Mide asitlerinin yemek borusundan yukarıya doğru çıkarak boğaza ve gırtlağa ulaşmasıyla meydana gelir. Bu süreç, boğaz ve ses tellerinin tahriş olmasına ve çeşitli belirtiler ortaya çıkmasına neden olabilir. Alt yemek borusu sfinkteri (LES), normalde mide içeriğinin yukarı çıkmasını engeller, ancak bu sfinkter zayıfladığında ya da düzgün çalışmadığında mide asidi yukarıya doğru çıkar. Boğaz reflüsü, diğer reflü türlerinden farklı olarak, mide yanması gibi klasik reflü belirtilerini her zaman göstermez, bu yüzden "sessiz reflü" olarak da adlandırılır. Boğazda yanma, ses kısıklığı ve kronik öksürük gibi semptomlarla kendini gösterebilir.
Boğaz reflüsünün belirtileri nelerdir?
Boğaz reflüsünün belirtileri oldukça çeşitlidir ve mide reflüsüne kıyasla farklılık gösterir. En yaygın belirtiler arasında boğazda yanma ve tahriş, ses kısıklığı, kronik öksürük, boğazda yabancı cisim hissi, ağızda asidik tat ve sinüs problemleri yer alır. Boğazda yanma genellikle yemeklerden sonra veya sabahları daha belirgin hale gelirken, ses kısıklığı genellikle sabahları daha kötü olur. Kronik öksürük ve sinüs tıkanıklığı da gece ve sabah saatlerinde şiddetlenebilir. Yutkunma güçlüğü, boğazda doluluk hissi ve ağız kuruluğu gibi şikayetler de boğaz reflüsünün belirtileri arasında sayılabilir.
Boğaz reflüsünün nedenleri nelerdir?
Boğaz reflüsüne neden olan başlıca faktörlerden biri alt yemek borusu sfinkterinin zayıflaması veya düzgün çalışmamasıdır. Sfinkterin işlevini tam olarak yerine getirememesi, mide asidinin yukarıya doğru kaçmasına neden olur. Bunun yanı sıra, bazı yaşam tarzı ve diyet alışkanlıkları da boğaz reflüsünü tetikleyebilir. Yağlı yiyecekler, kafein, alkol ve sigara gibi maddeler sfinkterin gevşemesine neden olabilir. Ayrıca, obezite, aşırı yemek yeme, yatmadan önce yemek yeme ve gebelik gibi durumlar mide basıncını artırarak reflüye yol açabilir. Hiatal herni ve astım gibi bazı tıbbi durumlar da boğaz reflüsünü kötüleştirebilir.
Boğaz reflüsü nasıl teşhis edilir?
Boğaz reflüsü teşhisinde doktorlar genellikle hastanın belirtilerine dayanarak bir ön teşhis yaparlar. Ancak, kesin bir tanı koymak için bazı testler yapılabilir. Endoskopi, yemek borusunun ve midenin görüntülenmesi için kullanılan bir yöntemdir ve yemek borusunda hasar olup olmadığını belirlemek için yapılır. pH izleme, yemek borusundaki asit seviyelerini ölçen bir testtir ve reflünün ne sıklıkta meydana geldiğini belirler. Laringoskopi, ses tellerini ve boğazı incelemek için kullanılırken, baryum yutma testi ise yemek borusu ve midenin röntgen görüntüsünü almak için yapılır.
Boğaz reflüsü nasıl tedavi edilir?
Boğaz reflüsünün tedavisinde genellikle üç ana yöntem uygulanır: yaşam tarzı değişiklikleri, ilaç tedavisi ve cerrahi müdahale. Yaşam tarzı değişiklikleri arasında diyet düzenlemeleri, yatmadan önce yemek yememek, başı yüksekte tutarak uyumak, kilo vermek, sigara ve alkolü bırakmak yer alır. İlaç tedavisi ise antiasitler, H2 reseptör antagonistleri ve proton pompa inhibitörleri (PPI) gibi mide asidini kontrol altına alan ilaçları içerir. İlaç tedavisinin yetersiz kaldığı durumlarda cerrahi müdahale, özellikle fundoplikasyon gibi prosedürler uygulanabilir.
Boğaz reflüsünü hafifletmek için hangi yaşam tarzı değişiklikleri yapılmalıdır?
Boğaz reflüsünü hafifletmek için diyet ve yaşam tarzında bazı değişiklikler yapmak gereklidir. Yağlı ve baharatlı yiyeceklerden kaçınmak, daha küçük porsiyonlar tüketmek ve yatmadan önce yemek yememek reflü riskini azaltabilir. Ayrıca, başı yüksekte tutarak uyumak ve mide asidinin yukarı kaçmasını önlemek için kilo vermek önerilir. Sigara ve alkol kullanımı, reflü semptomlarını kötüleştirebilir, bu yüzden bu alışkanlıkları bırakmak reflünün kontrol altına alınmasına yardımcı olabilir. Düzenli egzersiz yapmak da kilo kontrolü açısından faydalıdır, ancak yemekten hemen sonra egzersiz yapmaktan kaçınılmalıdır.
Boğaz reflüsünde hangi ilaçlar kullanılır?
Boğaz reflüsünün tedavisinde genellikle üç ana ilaç türü kullanılır. Antiasitler, mide asidini nötralize ederek reflü semptomlarını hafifletir. H2 reseptör antagonistleri ise mide asidi üretimini azaltır. Proton pompa inhibitörleri (PPI) ise mide asidi üretimini büyük ölçüde durdurarak reflü semptomlarını kontrol altına alır. Bu ilaçlar, genellikle yaşam tarzı değişiklikleriyle birlikte uygulanır ve semptomların kontrol altına alınmasına yardımcı olur. Ancak, uzun süreli kullanım durumunda yan etkiler gözlenebileceği için doktor kontrolünde kullanılması önemlidir.
Boğaz reflüsüne ne iyi gelir?
Boğaz reflüsünü hafifletmek için bazı doğal ve evde uygulanabilecek yöntemler de bulunmaktadır. Yeterli miktarda su içmek, mide asidini seyrelterek reflü belirtilerini hafifletebilir. Bitkisel çaylar, özellikle zencefil ve papatya çayları, mideyi sakinleştirici etkilere sahip olabilir. Yüksek yastıkla uyumak, mide asidinin boğaza geri kaçmasını önlemeye yardımcı olabilir. Stresin reflü belirtilerini kötüleştirdiği bilindiğinden, yoga ve meditasyon gibi stres yönetimi teknikleri de boğaz reflüsü şikayetlerini azaltabilir.
Boğaz reflüsü tedavi edilmezse ne olur?
Boğaz reflüsü tedavi edilmediğinde kronikleşebilir ve boğazda sürekli tahriş ile ses tellerinde hasara yol açabilir. Kronik öksürük, ses kısıklığı ve boğazda yanma gibi semptomlar giderek daha fazla rahatsız edici hale gelebilir. Ayrıca, yemek borusunda uzun süreli asit maruziyeti, yemek borusu iltihabına (özofajit) ve hatta yemek borusu kanseri riskinin artmasına yol açabilir. Bu nedenle, boğaz reflüsü semptomları yaşayan bireylerin bir sağlık profesyoneline başvurarak uygun tedavi yöntemlerine başvurmaları önemlidir.
Boğaz reflüsü yaşam kalitesini nasıl etkiler?
Boğaz reflüsü, yaşam kalitesini olumsuz etkileyen bir durumdur. Kronik boğaz yanması, ses kısıklığı ve öksürük gibi belirtiler günlük yaşamda zorluklara neden olabilir. Özellikle profesyonel olarak sesini kullanan bireyler için ses tellerindeki hasar ciddi sorunlara yol açabilir. Uyku düzeni de bozulabilir, çünkü reflü semptomları gece ve sabah saatlerinde şiddetlenme eğilimindedir. Ancak, uygun tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleri ile boğaz reflüsü kontrol altına alınabilir ve yaşam kalitesi artırılabilir
Bahçelerarası Mahallesi, Mithatpaşa Caddesi, No: 24/A, AGORA AVM Yanı, Balçova / İzmir
Çağrı Merkezimize 7 Gün 24 Saat Ulaşabilirsiniz
